“Mahmud Samî Ramazanoğlu (k.s.) 3.Bölüm “Son Yılları” – Yüzyılın Alimleri

1892 yılında Adana’da doğdu. Babası tarihte ‘Ramazanoğulları’ diye bilinen aileden Mücteba Bey, annesi ise Ümmügülsüm Hanım’dır. Sami Efendi’nin büyük ceddi Abdülhâdi Bey’in tesbit ettiği aile şeceresine göre, Ramazanoğulları’nın aslen Türklerin Oğuz boyunun Üçoklar kabilesinden olduğu ve Hz. Hâlid b. Velid (r.a.) nesliyle münasebeti olduğu anlaşılmaktadır.

İlk, orta ve lise tahsilini Adana’da tamamladı. Yüksek tahsil için İstanbul’a geldi. Darü’l-fünun Mektebi’ne girdi. Hukuk Fakültesi’ni birincilikle bitirdi.

Askerlik hizmetini yedek subay olarak yine İstanbul’da yaptı. Zahir ilimlerini devrin ulema ve müderrislerinden tamamladı.

Tasavvuf yoluna yöneldi. Devrin meşhur Nakşi tekkesi Gümüşhaneli Dergahı’nda bir müddet erbain ve riyazatla meşgul oldu. Sonra arkadaşı eski Beşiktaş Müftüsü Fuad Efendi’nin babası Rüşdü Efendi’nin delaletiyle Kelami Dergahı şeyhi ve Meclis-i meşâyih reisi Erbilli Esad Efendi’ye intisab etti. Bir müddet mürşidinin yanında kaldı. Bilahare memleketi Adana’ya irşada vazifeli olarak gönderildi.

Memleketi Adana’da Cami-i Kebir’de vaaz ve hususî sohbetleriyle irşâd hizmetini yürüttü. Geçimini temin için bir kereste ticarethanesinin muhasebesini tutuyordu.

Yazları, Adana’nın Namrun ve Kızıldağ Yaylası ile Kayseri’nin Talas’ında geçirirdi. Hac yolunun açıldığı 1946 yılında ilk defa hacca gitti. 1951 yılında İstanbul’a geldi. İki yıl kadar İstanbul’da kaldı. 1953 yılında hac dönüşü arkadaşı Konyalı Saraç Mehmed Efendi’yle Şam’a geldi ve oraya yerleşti. Bilahare ailesi, damadı ile birlikte yanına gitti. Ancak bu Şam hicreti dokuz ay kadar sürdü. Tekrar İstanbul’a geldi. İstanbul’a bu gelişlerinde önce Bayezid-Laleli’ye, sonra da Erenköy’e yerleşti. İstanbul’da bulunduğu yıllarda Erenköy Zihnipaşa Camii’ndeki vaazları ve hususi sohbetleriyle irşad hizmetini yürüttü.

Diğer yandan da Tahtakale’de bir ticarethanenin muhasebesini tutarak geçimini temin etmekteydi.

Onun bu vaaz, irşad ve sohbetlerinden cemiyetin her sınıfından; fakir-zengin, esnaf-işçi, memur-tüccar  binlerce insan istifade ederek feyz aldı.

1979 yılında gönlündeki muhabbet-i Resulullah ateşi, onu, Medine’ye hicrete mecbur etti. Çünkü onun son arzusu Peygamber şehrinde Hakk’a varmaktı. 12 Şubat 1984’de Medine-i Münevvere’de vefat etti. Cennetul-Baki Mezarlığı’na defnedildi. Mevla rahmet edip; Efendimizin Sancağı altında toplanmayı nasip eyleye…

ESERLERİ:

1. Hazreti İbrahim (AS)
2. Hazreti Yusuf (AS)
3. Yunus ve Hud Sureleri Tefsiri
4. Bedir Gazvesi ve Enfal S.
5. Uhud Gazvesi
6. Tebük Gazvesi
7. Hazreti Ebu Bekir (RA)
8. Hazreti Ömer (RA)
9. Hazreti Osman (RA)
10. Hazreti Ali (RA)
11. Hazreti Halid İbni Velid (RA)
12. Ashab-ı Kiram (RA) (1-2)
13. Musâhabe ( 1-6)
14. Mükerrem İnsan
15. Fatiha Suresi Tefsiri
16. Bakara Suresi Tefsiri
17. Dualar ve Zikirler.

(Visited 205 times, 1 visits today)

İlginizi Çekebilir

YORUM BIRAK

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir